Barış ele avuca sığmayan bir güvercin

Barış ele avuca sığmayan bir güvercin

Barış, elimizde bir türlü tutamadığımız bir kuşa döndü gitti. Türkiye’de neyin, ne zaman, nerede yasaklanacağı da asla öngörülemeyen bir şeye dönüştü. İçki içiyorsun, ayyaşsın, kabahat! Tencere tava çalıyorsun; protestocusun; kabahat! Hakkını arıyorsun; direniyorsun; çapulcusun. En büyük kabahat! Yazıyorsun, kabahat. Çiziyorsun, kabahat. Paylaşıyorsun, kabahat. Tweet atıyorsun, 

Çocuklar kadar saf ve temiz olabilseydik

Çocuklar kadar saf ve temiz olabilseydik

15. Haziran. 2013 O gün cehennem gibiydi.  Neler hissetiğimi anlatmak çok zor. Dostlarıyla, küçük çocuklarıyla ailecek barış içinde oturan insanlar… müzik, dans, huzur varken GEZİ Parkı’nda; hepsi bir anda “bir varmış bir yokmuş” oldu. Olaylar takip etmekte zorlanılacak hızda gelişti bütün gece ama takipler gecikmedi… 

Sil gözünün yaşını, tut elimi, her şey çok güzel olacak

Sil gözünün yaşını, tut elimi, her şey çok güzel olacak

Onlarla tanıştığımda Yugoslavya’da savaş vardı. O zaman ikisi de Yugoslavyalıydı, şimdi biri Sırbistanlı oldu, öteki Karadağlı. Birisi Yüksek lisans için, ötekisi çalışmak için kaçıp gelmişti, aileleri geride, uzakta, kaynar kazanda. “Orada evimiz, işimiz, geniş bir çevremiz, iyi bir hayatımız vardı” derken geride kalanlara kayıyordu aklı. 

Kira Sarakosti’yle hayatın akışı üzerine söyleşiler

Kira Sarakosti’yle hayatın akışı üzerine söyleşiler

Hayat, bazen yokuş aşağı hızla inen bir araba gibi hissetiriyor kendini. Sağımdan solumdan bir daha geri dönmeyecek anlar akıp geçiyor. Bana hafifçe frene basmak kalıyor sadece… Eskiden böyle miydi?  Hayat bu kadar hızlı akmıyor muydu, bana mı öyle geliyor? Koşuşturuyoruz, hep bir şeyler yapıyoruz da 

Kira Sarakosti

Kira Sarakosti

Aranızda Kira Sarakosti’yi tanıyan var mı acaba? Bunca sene neden hiç yazmamışım onu, ben de bilmiyorum. Bu sene artık yazayım dedim…