Sarı tarifler Limon’la başlıyor…

Renklerden “sarı”yı seçtiğimde aklıma ilk gelen meyveydi “limon”. Limonlu tarifler deneyip paylaşmak için de bir torba dolusu limon aldım. Günlerdir herşeyin limonlusunu denemekten evdekilere de baygınlık getirmeden önce artık tarifleri paylaşmaya başlamanın zamanı diyorum 🙂


Limon: Çin ve güney doğu Asya kökenli olan limonu batıya tanıtanlar Romalılar olmuş. Zaman içinde Çin’den Hindistan’a, oradan Arap yarımadasına yayılmış. Araplar sayesinde güney İspanya’ya oradan da Haçlı seferleriyle tüm Akdeniz kıyılarına yayılan limon, öncelikle zehirlenmelere karşı panzehir olarak kullanılıyormuş. Yeni Dünya’ya ulaşması da Kristof Kolomb’un öncülüğündeki İspanyollar ve Portekizlilerle olmuş. 1493 yılında Kolomb’un kıtaya ikinci seyahatinde beraberinde getirdiği limon tohumları Haiti’ye ulaşmış. 16.yüzyılda limon fidanları büyük bir hızla latin Amerika’ya ve -Florida başta olmak üzere- kuzey Amerika’ya yayılmış.


Pek çok limonlu tarif denedim. Bunların içinden kendimce en değişik bulduğum tarifleri sizlerle paylaşmak istedim. Yukarıdaki resimdeki limonlu kek bence tarifini vermeye değmeyecek kadar bilinen bir limonlu kek. Asıl ilginç olan üstündeki dondurmanın tarifi. Okuduğumda yalnızca limonlu oluşuyla değil aynı zamanda zeytinyağlı oluşuyla da dikkatimi çekmişti. Hem aradığım gibi limonluydu hem de limonla zeytinyağının bir arada bulunmasıyla Girit’e de çok yakışıyordu 🙂 Hemen denedim. Kim tadına baktıysa da beğendi. Tarif David Lebovitz‘e ait.


Limonlu ve Zeytinyağlı Dondurma

1/2 bardak iyi kalite sızma zeytinyağı
1 limonun kabuğu
1 yemek kaşığı limon suyu
1 1/3 bardak tam yağlı süt
1/2 bardak şeker
Bir tutam tuz
1 bardak krema
6 yumurta sarısı

Bir tavada zeytinyağını ısıtıp, limon kabuğunu ekliyoruz. Kaynamadan ateşten alıp soğuması için bir kenara koyuyoruz.
Başka bir kapta sütü, şeker ve tuzu da ekledikten sonra, sürekli karıştırarak şeker eriyinceye kadar ısıtıyoruz. (Süt kaynamadan ateşten almalıyız!)
Bu arada yumurta sarılarını bir kasede hafifçe çırpıyoruz. Ilınmış sütü her seferinde birer kepçe birer kepçe, çırpılmış yumurtalara eklerken karıştırmaya da devam ediyoruz. Sütün tümünü ekledikten sonra yumurtalı süt karışımını tekrar süt ısıttığımız kaba alıp ocakta iyice koyulaştırıncaya kadar -sürekli karıştırmaya devam ederek- pişiriyoruz. Dibinin tutmamasına gayret ediyoruz. Kıvam aldığında ateşten alıyoruz. Bu arada, kremayı başka bir kaseye koyup bu kaseyi buz dolu bir kaba oturtuyoruz. Ateşten aldığımız sütlü karışımı bir süzgeçten geçirerek kremanın içine boşaltıyoruz. Güzelce karıştırdıktan sonra, daha önce ısıtıp soğuttuğumuz zeytinyağı+limon kabuğu karışımını da içine ekliyoruz. *** İşin tuhafı tarifte verilen 1 kaşık limon suyunun ne zaman eklendiğ belirtilmemişti!! Ben limon suyunu soğumuş zeytinyağına ekledim. Yazmadan önce, içime sinmedi bir not bırakıp sordum. Doğru yapmışım :)*** Tüm karışım oda sıcaklığına eriştiğinde, buzdolabında soğutuyoruz. Ben oda sıcaklığına geldiğinde 20-25 dakika kadar dondurma makinasında tutup buzdolabına kaldırdım.
Buzdolabından çıktığında kaşık batmayacak kadar sertti! Fakat dışarda biraz dinlendiğinde kıvamı da tadı da yerindeydi 🙂


Bu tarif ise, içinde badem ve peynir oluşuyla dikkatimi çekmişti. Orijinal tarifte ricotta peyniri kullanılmıştı. Buna en yakın olanın bildiğimiz tatlı lor peyniri olduğunu düşünüyorum. Şanslıyım ki bu peynirin bulunabildiği bir yerde yaşıyorum ve lorlu tarifleri yapmaktan mahrum kalmıyorum. Tatlı lorun buradaki ikiz kardeşine Mizithra deniyor. (Mizithra pitakya tariflerinde kullanılan peynir 🙂

Badem, Lor ve Limonun Buluştuğu kek


250 gr. öğütülmüş badem
165 gr. un
3 limonun suyu
2 limonun rendelenmiş kabuğu
300 gr. tatlı lor
200 gr. tereyağ – iyice yumuşamış
250 gr. şeker
6 yumurta (sarıları ve akları ayrılmış halde)

Benim gibi öğütülmüş badem bulamadıysanız, kabukları soyulmuş tuzsuz bademleri öğütücüde öğütün. Bademi, un ve limon kabuğu rendesiyle bir kapta karıştırın.
Ayrı bir kapta lor peynirini limon suyuyla birlikte ezin.

Mikserde tereyağını şekerin 200 gr.ıyla çırpın. yumurta sarılarını teker teker ekleyerek çırpmaya devam edin. Mikserle işiniz şimdilik bitti!
Bir spatula yardımıyla tereyağlı karışıma, önce loru sonra da UNU EKLEYİN!(Unu neden büyük harfle yazdığımın hikayesini daha sonra anlatacağım 🙂

Bu kez, mikserde yumurta aklarını kalan 50 gr. şekerle çırpıp kar haline getiriyoruz.
Kar haline gelince onları da bir spatulayla önceki karışıma ekleyip, yağlanmış 24 cm.lik fırın kabımıza boşaltıyoruz. Önceden ısıtılmış fırında, 170 derecede 1 saate yakın sürede pişiyor.
Dikkatinizi çekmiş olabilir. Tarifte kabartma tozu yoktu. Ben de koymadım. Belki de bu yüzden başlangıçtaki miktarından çok az daha kalınlaşıyor. Bir dahaki sefere kab.tozuyla da deneyeceğim.


Sapsarı tarifler burada bitmiyor tabi…
Mutfağımıza dolayısıyla da hayatımıza giren başka sarılar da var elbet.
Ayvayla muz da sarı, ama bu mevsime çok yakışmıyorlar. Mayacığımın çok sevdiği mısır da sarı patates de! 🙂 Onsuz olamadığımız yumurtanın içi de sarı.
Sonra baharatlar da var: zerdeçal, safran.
Sarı tarifler devam edecek…



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir