Bisiklet, Yerli Şarap ve Bahar Güneşi: Bugün Annenin Günü

Photo 1

Arasıra annenin de bir soluk alması, yapmaktan zevk duyduğu şeylere vakit ayırması gerekiyor elbet. Geçen Pazar gününü ben de kendime ayırdım ve çocukları babasına bırakıp uzun bir aradan sonra bir bisiklet turuna katıldım. Bu sene kış bitmek bilmedi demiştim. Soğukhava, sürekli yağmur çamur bizi aylarca bisikletten uzak tuttu ne yazık ki… Bir bisiklet turuna gitme fikri elbette ki Maya’nın da çok hoşuna giderdi ama bu kez bana katılması mümkün değildi. Kendisine de şöyle izah ettim; “hem gidilecek yer çok yakın değil, ama ondan da önemlisi bisiklet turunun varış noktasında bizi bekleyen şey Yerli Şaraplar Tadım Etkinliği.  Etkinliğe katılanların da 18 yaşından büyük olması gerekiyor ve büyük ihtimalle orada şaraptan başka içecek birşey de olmayacak.” Gerçekten de öyleydi. Çocukların programı neyse anne de oradadır. Anne onları götürür, anne onları bekler. Babanın vakti müsaitse seve seve o da aramıza katılır ama gelemezse O’na “yoklama”da bir çentik bile atılmaz da anne “bugün ben gidiyorum, siz kalıyorsunuz” demeye kalkışsa, aman, o zaman isyanı görün çocuklarda. Maya olayı anladı ama ufaklığa gel de anlat. Hiiiiç memnun olmadı.

Ben O’na “baba da sizi parka götürecek” diyorum.

O “ben de seninle gelicem” diyor.

“Hayır, gelemezsin. Gittiğim yere çocukları almıyorlar” diyorum. “Senle gelcem” diyor.

Park istemedi; bisikletle meydana gitmek istemedi; kuşlara yem atmaya gitmek istemedi; halbuki bayıldığı şeyler hepsi.

Bir yandan da Maya (hani o anladı demiştim ama) “Anne, kaçta gelicen? Anne, kaç saat kalıcan? Anne akşama kadar mı kalıcan? Anne, akşam yemeğine gelicen mi?” vs.vs.vs. bitmeyen sorularla nereye dönsem peşimde.

Anladım ki ben bunu daha sık yapmalıyım. Birazcık da bensiz kalmaya daha fazla alışmaları lazım. Burada iş babaya düşüyor tabi. Neyse onları benden önce postaladım evden 🙂 Çünkü ben önden çıksam arkamdan ağlamaya başlayacak Dario’yu susturmak daha zor olacaktı. Onlar kapıdan kaskımı kapıp ben bacadan 🙂

  Photo 2

Yemyeşil tarlaların, bahar dallı ağaçların, bağların arasından geçip alnımıza vuran güneşin içimizi ısıttığı keyifli bir yolculuktan sonra Girit şaraplarıyla karşılanmak güzeldi 🙂

Photo 3  (Photo 1-2-3 by Michael Kapsalis)

Şaraplara eşlik etsin diye kocaman tahta kaseler dolusu Girit Gravyerleri ve

Girit’in meşhur peksimetleri vardı.

Etkinlik gereği, çeşit çeşit yerli şaraplardan “doyumluk” değil de “tadımlık” ikram ediyorlardı. Hatta bu işin uzmanları için ağızlarında 1-2 çevirdikten sonra tükürmeleri için özel kaseler de vardı ama ben mideye indirmeyi tercih ettim 🙂

Beyaz, roze, kırmızı, muskat ve (şahane!) tatlı şaraplar vardı. Kırmızı, muskat ve 2 çeşit tatlı şaraptan içtim. Fazla kaçırıp da dönüş yolumu bulamamak da vardı 🙂 En çok bunu beğendim. Likör tadında şahane bir tatlı şaraptı. (Valla reklam almadım!)

Ben yokken bizim ufaklıklar, parka gitmişler, kuşları beslemişler, yemek yiyip sonra da gezmeye gitmişler. Ben onlardan önce eve geldim. Onların eve gelişiyse görülmeye değerdi. İkisi birden üstüme atladı.

Maya “yüzünü göreyim” dedi.

Dario “anne seni çok seviyom” dedi defalarca, gelip gelip sarılarak.

Şunu anladım ki;  “Ne anneler evlatsız ne de evlatlar annesiz kalsın.”



1 thought on “Bisiklet, Yerli Şarap ve Bahar Güneşi: Bugün Annenin Günü”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir